
Sarıyer Web Tasarım
Militiaweb Design Group olarak İstanbul / Sarıyer ilçesinde özel web sitesi tasarım çözümlerine yoğunlaşmaktayız. Marka geliştiriciler, web tasarımcılar, uygulama geliştiriciler, proje yöneticileri ve web içerik hazırlayıcılarından oluşan yetenekli ekibimiz, işinizdeki ihtiyaçlarınızı karşılamanızı sağlayacak profesyonel ve özel web sayfaları oluşturmak için bir araya gelir.
Sarıyer Firmalarına Özel Web Sitesi
Bugün çok uygun fiyatlara hazır web sitesi sahibi olabilirsiniz. Bu hazır siteler kimi küçük işletmeler için mükemmel bir çözüm olabilir. Ancak Militiaweb olarak bizim hedefimiz, müşterimizi kendi sektöründeki web sitesi klasmanında en üste yerleştirmektir. Biz, sizin iş ihtiyaçlarınızı, ziyaretçilerinizi ve internet pazarlama stratejinizi göz önünde bulundurmak suretiyle, tam olarak sizin için bir terzi titizliğiyle hazırlanan özel web sitesi tasarım ve yazılım hizmeti sunmaktayız.
Özel web sitesi tasarımı sizin markanızın ve görsel kimliğinizin bir uzantısıdır. Çoğu işletme, web sitesi tasarımında kırtasiye aşamasını atlamış, internetteki varlıklarıyla bir sonraki aşamaya geçmeye hazır duruma gelmiştir. Profesyonel bir web tasarım firması olan Militiaweb Design Group, arama motoru optimizasyonu, özel web tasarımı, e-posta pazarlamacılığı, online marka geliştirme, web içerik yönetim araçları ile donanmış kapsamlı bir internet pazarlama stratejisi geliştirmenize yardımcı olacaktır.
Özel Web Sitesi Tasarımı İçin Bir Teklif Alın
Web tasarım ve internet pazarlamacılığı servislerimiz hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız birkaç dakikanızı ayırın ve buraya tıklayarak teklif formumuzu doldurun. Sizinle görüşmekten memnunluk duyacağımızı bilmelisiniz.
Sarıyer Tarihçesi
Sarıyer İlçesi sınırları içindeki bazı yerleşme alanlarının Bizans döneminden beri meskun olduğu bilinir. Bunlar özellikle kıyılardaki koylarda bulunan bazı ayazma, kilise, eski liman, sarnıç ve eski kaleler çevresindeki birkaç hanelik küçük kırsal yerleşmelerden oluşuyordu. Buralarda yaşayanlar geçimlerini genellikle balıkçılıktan sağladıklarından bu yerleşimler bir balıkçı köyü niteliği taşıyordu.
Türklerin ilk kez bu köylerden Baltalimanı'na yerleştiği söylenir. İstanbul Boğazı'na dökülen bütün akarsular gibi Baltalimanı Deresi'nin de ağız bölümü eskiden bir haliçti. Bu küçük haliç, boğazda seyreden tekneler için önemli bir doğal barınaktı. Buradaki büyük sarnıcın, yanaşan gemilerin su ihtiyacını karşılamak amacıyla yaptırıldığı sanılır. İstanbul'un fethinden önce Kaptan-ı Derya Baltaoğlu Süleyman Bey'in donanmasını burada korumaya aldığı ileri sürülür. Eski kaynaklarda rastlanmamasına karşın Baltalimanı adının bu olay nedeniyle Baltaoğlu Süleyman Bey'den geldiği söylenir.
Boğaz kıyısındaki küçük köylerin gelişmeye başlaması 16. ve 17. yy'lara rastlar. Bu dönemde Sarıyer, Yeniköy ve Rumeli Hisarı gelişmiş birer köy haline geldi. 18. yy'a gelindiğinde saraya yakın bazı kişilere ait yalılar bu kıyıda belirmeye başladı. Padişah izniyle bazı gayrimüslim ailelerin bu köylere yerleşmeleri de aynı yüzyıla rastlar. 19. yy'ın başlarında şayak ve fes boyama sanatını öğretmeleri için Trakya'dan bazı köylüler İstanbul'a getirildi ve Baltalimanı ile Emirgan arasına yerleştirildi. Bu köylülerin yerleştirildiği Baltalimanı ile Emirgan arasındaki alan Boyacıköy olarak adlandırıldı. İstanbul'daki elçilikler bu yüzyılda yazlık olarak kullanmak üzere kıyı boyunca uzanan geniş arazileri elde ettiler. Bütün bu gelişmelere karşın İstanbul Boğazı kıyısındaki köyler balıkçılıkla uğraşma geleneğini yakın zamana kadar sürdürdü. Bu köylerin iskelelerine bağlı çok sayıda balıkçı teknesinin yanı sıra Boğaz'ın çeşitli yerlerinde dalyanlar vardı.
Cumhuriyet dönemine gelindiğinde, bugünkü Sarıyer ilçe sınırları içindeki yerleşimler, gelişimi donmuş köyler biçimindeydi. Kırsal alandaki köyler Kilyos Nahiyesi'nin sınırları içindeydi ve bu nahiye de Çataca Vilayeti'ne bağlıydı. İlçenin İstanbul Boğazı kıyısındaki kesimi ise Beyoğlu Kazası'nın sınırlarına dahildi. 1926'da Çatalca'nın kaza yapılarak İstanbul Vilayeti'ne bağlanmasından sonra da bu yönetsel durumda herhangi bir değişiklik olmadı. 1930'da yapılan bir yönetsel düzenleme sonucunda bugünkü Sarıyer İlçesi kuruldu. İlçe merkezinde Sarıyer Belediyesi'nin kuruluşu da aynı tarihe rastlar. 1936'da Kemerburgaz nahiyesinin o yıl kurulan Eyüp ilçesine, 1954'te Maslak ve Ayazağa köylerinin de o yıl kurulan Şişli ilçesine verilmesiyle ilçe sınırları daralmıştır.
1960'lara değin ilçenin Boğaz kıyısındaki semtleri, daha çok yazın kalabalıklaşan sayfiye yeri niteliği taşıyordu. Her semtte bir iskele vardı ve ulaşımda daha çok 19. yy'dan beri yararlanılan suyolu kullanılıyordu. Zaman içinde vapur seferlerinin sıklaşması kıyı semtlerinin gelişmesinde önemli bir etkendi. Bu semtlerin bazılarında kıyı boyunca gazinolar ve yazın büyük ilgi gören plajlar inşa edildi. Ayrıca Belgrad Ormanı'ndaki su başları ve bentler yıl boyunca İstanbulluların ilgisini çeken mesire yerleriydi. Daha sonra hem Maslak üzerinden gelen Büyükdere Caddesi'nin yapılması, hem kıyıyı izleyen sahil yolu'nun genişletilmesi sonucunda karayolu ulaşımı gelişti.
Böylece semtlerinin doğrudan birbirine bağlanması sonucunda bu ulaşım eksenleri boyunca mevcut semtlerin gelişmesi ve bu semtler arasındaki boş alanların yerleşime açılması süreci başladı. Kıyı kesiminde daha çok üst gelir gruplarına ait konutlar ve köşkler, sırt biçiminde uzanan yüksek alanın yamaçlarında da gecekondu mahalleleri ortaya çıktı. İstanbul Boğazı'na bakan yamaçlarda oluşan bu yapılaşmalar bir yandan ilçenin doğal yapısını tahrip ederken öbür yandan da yörenin görünümünü önemli ölçüde çirkinleştirdi. 1980'lerin sonundan itibaren köylerin, hem İstanbul şehir merkezine yakın olmak isteyen hem de doğaya yakın olmak isteyen üst gelir grubunun yerleşmeye başlaması sonunda çehresi önemli ölçüde değişmiştir.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Sar%C4%B1yer